بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

لَأٓكِلُونَ مِن شَجَرٖ مِّن زَقُّومٖ ٥٢

Muhakkak ki yiyeceksiniz zakkum ağacından.

– İbni Kesir

فَمَالِـُٔونَ مِنۡهَا ٱلۡبُطُونَ ٥٣

Karınlarınızı dolduracaksınız hep ondan.

– İbni Kesir

فَشَٰرِبُونَ عَلَيۡهِ مِنَ ٱلۡحَمِيمِ ٥٤

Üstüne de içeceksiniz o kaynar sudan.

– İbni Kesir

فَشَٰرِبُونَ شُرۡبَ ٱلۡهِيمِ ٥٥

Susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz.

– İbni Kesir

هَٰذَا نُزُلُهُمۡ يَوۡمَ ٱلدِّينِ ٥٦

İşte ceza günü onlara sunulacak ziyafet budur.

– İbni Kesir

نَحۡنُ خَلَقۡنَٰكُمۡ فَلَوۡلَا تُصَدِّقُونَ ٥٧

Sizi; Biz, yarattık. Hala tasdik etmez misiniz?

– İbni Kesir

أَفَرَءَيۡتُم مَّا تُمۡنُونَ ٥٨

Söyleyin öyleyse; dökmekte olduğunuz meni nedir?

– İbni Kesir

ءَأَنتُمۡ تَخۡلُقُونَهُۥٓ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡخَٰلِقُونَ ٥٩

Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratanlar Biz miyiz?

– İbni Kesir

نَحۡنُ قَدَّرۡنَا بَيۡنَكُمُ ٱلۡمَوۡتَ وَمَا نَحۡنُ بِمَسۡبُوقِينَ ٦٠

Biz, takdir ettik aranızda ölümü. Ve Biz, önüne geçilecekler de değiliz.

– İbni Kesir

عَلَىٰٓ أَن نُّبَدِّلَ أَمۡثَٰلَكُمۡ وَنُنشِئَكُمۡ فِي مَا لَا تَعۡلَمُونَ ٦١

Yerinize benzerlerinizi getirmekte ve sizi bilemeyeceğiniz bir yaratılışla tekrar var etmekte.

– İbni Kesir

وَلَقَدۡ عَلِمۡتُمُ ٱلنَّشۡأَةَ ٱلۡأُولَىٰ فَلَوۡلَا تَذَكَّرُونَ ٦٢

Andolsun ki; ilk yaratılışınızı bildiniz. İyice düşünmeli değil misiniz?

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu